Göz Merkezi

MedicaTRUST, oftalmoloji alanında tüm göz hastalıkları tedavisinde geniş kapsamlı hizmetler sunmaktadır:

A. Excimer Laser

Miyop, hipermetrop, astigmatizma gibi kırma kusurlarının tedavisinde kullanılan yaygın yöntem Excimer laser
yöntemidir. Günümüzde Excimer Laser tedavisinde iki teknik uygulanmaktadır.

• Yüzeysel Tedaviler

Korneanın en dış tabakası olan epitelin kazınarak ortaya çıkan yüzeye laser uygulanmasıdır. İşlemin bitiminde yüzeyin daha hızlı ve kolay iyileşebilmesi ve rahatsızlığın azaltılması amacıyla birkaç gün kontakt lens takılır. Yüzey iyileşmesi tamamlanıncaya kadar ( 48-72 saat ) görme bir miktar bulanıktır.

• Derine Uygulanan Tedaviler

Yüksek dereceli kırma kusurlarına da uygulanabilmesi, görsel iyileşmenin hızlı olması ve işlem sonrası rahatsızlıkların daha kısa sürmesi ( 6-8 saat ) gibi avantajları nedeniyle günümüzde en yaygın olarak kullanılan yöntemdir. Lasik yönteminde kornea yüzeyindeki ince bir tabaka kaldırıldıktan sonra laser uygulanmakta ve işlem bitiminde kaldırılan tabaka tekrar yerine örtülmektedir.

• Laser Tedavisi Öncesi

Gözün Excimer laser tedavisi için uygun olup olmadığının anlaşılması ve göze en uygun ve güvenli laser yönteminin planlanabilmesi için yapılan muayene ve tetkikleri içerir. En az laser işleminin kendisi kadar önemli bir aşamadır. Muayene gelmeden önce yumuşak lenslerin 2 gün , sert ve göz geçirgen lenslerin iki hafta takılmamış olması gerekir.

• Laser Muayene

Görme keskinliği ve kırma kusurunun derecesi belirlenir. Göz tansiyonu ölçülür. Gözün ön ve arka bölümleri detaylı bir şekilde incelenir.

• Laser Tetkikler

– Gözün en bölümündeki saydam tabaka olan korneanın topografik ( eğim ve yükseklik ) haritası çıkarılır.

– Pakimetrik yöntem ile korneanın kalınlığı ölçülür. Kornea kalınlığı uygulanacak laser yönteminin belirlenmesinde en önemli parametrelerden biridir.

– Pupilumetre ile göz bebeğinin karanlık ve aydınlıktaki çapı ölçülür.

– Wave front analiz yöntemi ile gözün saydam ortamlarında olabilecek düzensizlikler değerlendirilir.

Yapılan tetkikler ve muayene sonuçları birlikte değerlendirilerek gözün laser için uygun olup olmadığını ve uygun ise hangi yöntemin seçileceğine karar verilir.

• Tedavi Aşaması

Excimer laser tedavisi kısa süren ve hasta açısından zorluğu olmayan bir yöntemdir. Tedaviye aç gelinmesi gerekmemektedir. Yalnızca göz makyajı yapılmaması ve aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçların içilmemesi istenmektedir.

Laser odasına girdiğinizde özel laser yatağına sırt üstü uzanmanız istenecek ve gözlerinizin sadece göz damlası ile uyuşması sağlanacaktır. Gözünüze steril bir örtü örttükten sonra işlem sırasında gözünüzü kırpmamanız için özel bir aletle göz kapaklarınız aralanacaktır.

Tedavi bittikten sonra gözler bandajlanmamaktadır.

• Tedavi Sonrası

Tedavi tamamlandıktan yaklaşık 30 dk sonra kontrol muayenesi yapılır ve sonrasında hasta evine gönderilir.

Lasik yönteminde tedaviden bir süre sonra başlayan 6-8 saat süren yanma batma ve sulanma olur. İlk gün araba kullanmamanız, gözlerinizi ovuşturmamanız ve gözünüze su kaçırmamanız gerekir. Tedavinin ertesi gününde görme büyük oranda normale dönmektedir.

PRK yönteminde ise bu süreler yaklaşık 2-2.5 gündür.

Tedaviden sonra Lasik yönteminde yaklaşık 3 hafta süre ile çeşitli göz damlaları kullanılır. PRK yönteminde ise 6-8 hafta damla kullanmak gerekir.

Günümüzde insanlar daha konforlu yaşam arayışındadırlar. Birçok kişi kontakt lens ve gözlüklerinin kendilerini sınırladığını düşünmektedir ve onların yardımı olmadan iyi görmeyi arzulamaktadır. Teknolojideki büyük gelişmeler sayesinde Excimer laser retraktif cerrahisi bu amaca ulaşmayı sağlayan en yaygın ve etkili yöntemdir. Son 10 yılda dünyada Excimer laser uygulaması 50 milyonu aşmış bulunmaktadır.

Gelişmiş teknolojik cihazlar yardımı ile iyi eğitilmiş ve deneyimli hekimler tarafından uygulanan Excimer laser tedavilerinde son derece tatminkar sonuçlar alınmaktadır.

B. Katarakt

Katarakt gözün içinde bulunan doğal merceğin saydamlığını kaybetmesi ve buna bağlı olarak görmenin azalması ile sonuçlanan bir göz rahatsızlığıdır. %90 ilerleyen yaşa bağlı olarak ortaya çıkar. Ama bebekler dahil her yaş grubunda görülebilir.

Kataraktın ilaçla tedavisi yoktur. Tek tedavisi cerrahidir. Ameliyatla saydamlığını kaybeden opaklaşmış lens alınarak hastanın tekrar iyi görmesi sağlanır. Halk arasında lazerle katarakt ameliyatı diye bilinen yöntemin adı fakoemulsifikasyondur. Bu yöntem de göz içerisindeki katarakt ultrasonik titreşimle çalışan bir iğne yardımıyla öğütülerek göz dışına çıkartılır. Bu ameliyata kısaca FAKO ameliyatı adı verilmektedir.

Günümüzde gelişen katarakt cerrahisinde; özel durumlar dışında artık genel veya lokal anestezi uygulanmamaktadır. Hasta ameliyata sadece gözü uyuşturan ve 4-5 kez damlatılan damlalar ile hazırlanır. Hastanın 10-15 dakika sırtüstü sakin bir şekilde yatması gerekir.

C. Glokom

Glokom, yükselen göz içi basıncının, görme sinirini tahrip etmesiyle ortaya çıkan bir hastalık tablosudur. Hastalığın başlangıç döneminde genelde hastanın şikayeti olmadığı için uzun bir süre içinde görme siniri yıpranmaya uğrar ve bu yıpranma, hasta durumunu fark ettiğinde onarılamaz düzeye gelmiş olabilir. Bu nedenle glokomda erken teşhis büyük önem taşımaktadır. Glokom teşhis edildiğinde ömür boyu sürecek bir hastalık olarak ele alınmalıdır. Acil bir durum söz konusu değil ise glokomun başlangıç tedavisi göz damlaları ile yapılır.

Göz ilaçları, ye sıvı yapımını azaltarak ye da dışa akımını arttırarak göz içi basıncını düşürür. Göz doktoru sık aralarla göz içi basıncını ölçerek ve bilgisayarlı görme alanı muayenelerini yaparak tedavinin başarısını değerlendirir. Başarı sağlanmışsa tedavi ömür boyu sürecektir. 3 ve 6 aylık periyotlarla kontrollerin 6-12 ay arasında da görme alanı incelemelerinin yapılması gereklidir. İlaç tedavisine rağmen görme siniri tahribatı artmaya devam ediyorsa, ek ilaç tedavisine başlanır. Bu da yeterli sonucu vermezse drenajı arttırmak için cerrahi tedavi uygulanır. Cerrahi sonrasında gerekirse ilaç tedavisine tekrar başlanır.

D. Göz Kapağı Hastalıkları

Göz kapağı hastalıkları çok basit görünmekle birlikte tedavi edilmediği zaman ciddi problemlere neden olabilmektedir.

• Şalazyon

Göz kapağında ki salgı bezlerinin iltihaplanmasıdır. Göz kapağında ağrı, kızarıklık ve şişlik meydana getirir. Erken dönemde tedavi edilmez ise bu sislikler kalıcı kistlere dönüşebilir. İlk basta ilaç tedavisi, daha ileri safhalarda kist içine enjeksiyon, bunların yeterli olmadığı durumlarda ise cerrahi olarak kistin alınması işlemi yapılır.

• Entropion

Genel bir tanımlama ile kirpiklerin ve kapağın içe dönmesi denebilir. Kapakların ters dönmesi nedeni ile korneal iritasyonlar olabilir. Tedavide zaman kazanmak için ilaç tedavisi uygulanabilirse de asıl tedavi cerrahidir.

• Ektropion

Göz kapağının dışa dönmesidir ki bu durum sulanma ile beraberdir. Değişik nedenleri olsa da çözüm cerrahi tedavidir.

• Ptozis

Göz kapaklarının düşmesidir. Konjenital (doğumsal) olanlar büyük bir bölümünü yapsa da çoğu travma ve yaşlılık gibi faktörler nedeni ile tutucu dokuların (aponuroz) ayrılması nedeni ile ortaya çıkar. Sistemim hastalıklar, yüz felçleri sonrasında da görülebilir. Tedavisi cerrahidir. Ptozis sistemim bir hastalığın belirtisi olabileceği için genel vücut taramalarının da dikkatli yapılması gerekmektedir. Çocuklarda göz tembelliğine neden olabileceği için mümkün olan en erken dönemde tedavi edilmelidir.

E. Şaşılık

Gözlerin paralel bakmamasına şaşılık denilmektedir. Gözlerin biri düzgün bakarken diğeri içe, dışa, yukarı veya aşağı kayabilir. Kayma sürekli veya gelip geçici şekilde olabilir, sürekli olarak tek gözde olabilir veya dönüşümlü olarak iki göz kayabilir. Şaşılık çocukların %4’ünde gözlenebilir. İleri yaşlarda da ortaya çıkabilir. Kız ve erkeklerde eşit oranlarda rastlanabilir. Kalıtımsal olabilir, fakat şaşılık problemli birçok hastanın hiçbir akrabasında şaşılık gözlenmeyebilir.

Ameliyat sadece göz küresini saran dokunun kaldırılması ve gözü hareket ettiren kaslara ulaşılması ile başlar. Sonra bir yada iki gözde kaslara gerekli kuvvetlendirme ve zayıflama işlemleri uygulanır. Ameliyat sonrası iyileşme hızlıdır. Birkaç gün içinde normal yaşama dönülür. Ameliyat sonrası gözlük veya prizma gerekebilir. Her insanın her gözün kendisine göre iyileşme cevabı değişmekle birlikte, kayma ameliyat sonrasında az veya aşırı düzelmişse tekrar ameliyat yapılabilir. Şaşılıkta, erken ameliyat çok önemlidir. Çünkü bebeklerde gözlerin kayması düzeldikten sonra normal görme ve çift gözle derinlik hissi rahat gelişir. Şaşılık cerrahisi, gözleri normal paralel konumlarına getirmek için yapılır. Şaşılık ameliyatı hiçbir şekilde gözlük kullanımı ve görme tembelliği tedavisinin alternatifi değildir. Ameliyat öncesinde kullanılan gözlük ve uygulanan görme tembelliği tedavisine, ameliyat sonrasında da aynı şekilde devam edilir.

F. Diabetik Göz Hastalıkları

Diabet vücutta glukoz metabolizmasının bozulması sonucu ortaya çıkan bir hastalık tablosudur. Bunun sonucunda; vücut damarlarında bozukluklar başlar. Başta göz, böbrekler, kalp ve damar sistemi olmak üzere bir çok organda hasarlar gelişir. Diabet hastalarında gözde katarakt, glokom ve en önemlisi Diabetik retina hastalığına sebep olarak görme azalmasına yol açabilir. Diabetlerde görme kaybı gelişme ihtimali normalden 25 kez daha fazladır. 20-65 yas arasındaki görme kaybının en sık sebeplerinden biri olarak ortaya çıkar.

İleri diabetik göz hastalıklarında ise, gözün içini dolduran vitreus denilen yapının hareketleri veya büzülmesi, yeni damar ve fibrotik zar oluşumlarını çekmeye başlar. Zaten ince olan damarlar kanama yapar ve göz içini doldurur(vitre içi kanama). Çekilen fibrotik zarlar da retina dokusunun yırtılmasına ve hasarına neden olurlar(fraksiyonlu retina dekolmani). Ayrıca yeni damarlar göz sıvısının dışarı aktığı yolları etkileyerek göz tansiyonunu yükseltebilir.

Fundus fluorescein anjiografisi (FFA) denilen göz dibi anjiosu son derece kolay bir muayene yöntemidir. Damarlardan sızıntılar, kanamalar, birikintiler, beslenmeyen sahalar, yeni damarlar, zar oluşumları ve diğer hasarlar tespit edilir, bu sayede tedavi edilecek sahalar belirlenmiş olur

Laserfotokagülasyon

Göz içinde kullanılan laserlerde, kuvvetli bir elektrik akimi argon ya da kripton gazlarından geçer ve enerji oluşur. Laser cihazı bu enerjiyi dar ve düzgün bir ışık demeti şeklinde yönlendirir. Bu demet göz içinde mikroskop ve mercekler ile odaklanır ve sonuçta bu enerji, Diabetik göz hastalığında retina tabakasındaki bozuklukları ve ya hastalıkları düzeltmek amacıyla kullanılır. Laser tedavisi ağrısız bir işlemdir.